Yüksek Öğrenimde Dikkat Edilmesi Gerekenler Rehberi

5 Başlıkta Yüksek Öğrenim

Bedirhan Mehmet Akalın, bedirhanmehmeta@gmail.com, İELEV Özel Lisesi 19’ mezunu

Kendimden kısaca bahsedecek olursam Bedirhan Akalın; İELEV Özel Lisesinin ilk öğrencilerinden biri olmakla birlkte şu anda Almanya’da üniversiteye giden, sizin geçtiğiniz yollardan geçmiş bir öğrencidir. Lise dönemi boyunca öğrenci meclisi gibi çeşitli öğrenci kulüpleri ve okul gazetesinin kurulmasında rol oynamıştır. (G)IB programında yüksek seviye dersler olarak: Biyoloji, Almanca ve Türkçe edebiyat, standart seviye dersler olarak da matematik, İngilizce, Almanca ve tarih dersleri almıştır*. IB sınavına toplamda üç defa girmiş olup sonunda 40 almıştır (ve bununla mutlu mesut yaşayabileceğini düşünmektedir).

“Mezuna kaldığı” dönem boyunca Galeria-Kaufhof İstanbul operasyonunda yaklaşık bir sene çalışmış olup, bu süre zarfında tıp fakültesi için gerekli stajlarını tamamlamıştır. 2020-2021 eğitim ve öğretim yılının kış döneminde KIT-makine mühendisliği öğrencisi olmuştur. Şu anda FAU-Erlangen/Nürnberg’de Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisidir. Geleceğe dair umutlu bir gençtir.

1. Yola birlikte çıktığınız kişilere dikkat edin

Yurt dışında üniversiteye gitmek gerçekten büyük bir risk ve aynı zamanda “macera”. Macera diyebiliyorum çünkü gerçek anlamda (genellikle) hiç tanımadığınız bir şehre, tanımadığınız insanlarla birlikte yaşamaya ve daha önce hiç deneyimlemediğiniz bir üniversite ortamına giriyorsunuz. İstanbul’dan Almanya’ya taşınmak ise başlı başına ayrı bir meydan okuma. Yukarıda saymış olduğum ve eklemek isteyip de, sizi korkutmamak adına eklemediğim birçok sebepten ötürü kiminle hangi şehre gideceğiniz veya gideceğiniz şehirde önceden kaç kişi tanıdığınız gerçekten önemli. Tabii ki de size bu tavsiyeyi, hayatınızda önemli bir rol oynayacak olan şehir seçimini, sırf başkaları A şehrine gidiyor diye siz de A şehrine gidin diye veremem fakat her zaman öğretmenlerimizin de bize öğrettiği gibi #togetherwearestrong. Aynı bölüme gideceğiniz insanlarla aynı şehre gitmek size birçok yönden avantaj sağlayacaktır. Bu aklınıza gelebilecek her konu ile ilgili, örneğin derslerle, konaklamayla hatta sürdürülebilir bir sosyal hayata sahip olmakla ilgili bile olabilir. Kafanızda daha somut bir örnek oluşturabilmek için ilk maddemi birkaç örnekle tamamlamak istiyorum: Gecenin 23.00, eve gelmişsiniz ve anahtarınızı bulamıyorsunuz. Anahtarınız çantanızda bir yerde, biliyorsunuz ama bulamıyorsunuz. Saat 23.00 olunca tabii ki de Hausmeister’ın çalışma saatleri dışındasınız. Sokakta mı yatacaksınız? Başka bir örnek vereyim, sınav vakti geldi, 6 ay hızlı geçti diyelim. Kimden 30 sayfalık notu size WhatsApp’tan atmasını isteyeceksiniz? Onu da geçtim, sınavdan önceki zorunlu sözlülere kiminle çalışacaksınız? İnanın bana, yanınızda tanıdığınız ve güvendiğiniz insanların olması çok ama çok elzem. Şairin de dediği gibi: “…İyi dostlar biriktirdim, hepsi ailem oldu…”

2. Yurt bulun

IB mezuniyeti dönemi boyunca en sona bırakılan işlerden birisi de şüphesiz yurt bulmaktır. Yurt bulmak aslında düşündüğünüz kadar zor da değil. (En azından bu süreci başlatmak ve sıraya girmek çok basit). Yapmanız gereken tek şey gitme potansiyelinizin olduğu her şehrin Studentwerk’inin “Tr: öğrenci birliği” konaklama departmanını araştırmak. Genelde Studenwerklerin başvuru portalları birbirine çok benzemek ile birlikte gayet basit dili ve sade bir yapıya sahiptir. Burada en önemli nokta ise sistemsel olarak “first come, first serve” sisteminin geçerli olmasıdır. Diyeceksiniz ki ama Bedirhan Abi, ben daha hangi üniversiteye gideceğimi bilmiyorum, neye göre başvuru atacağım? Hiç dert etmenize gerek yok, sadece iki, hatta üç sene önceden sıraya girmen bile geleceğe dönük büyük bir yatırım olacaktır. Zaten kira sözleşmesine imza atmadığınız sürece de kimse size zorla kira ödetemeyeceğinden dolayı içiniz rahat olsun. Siz sadece yurda girme istediğiniz tarihi, mezuniyet yılınız ve ayınızı olarak ayarlayın. Yalnız Bazı Studentwerkler sizden başvuru esnasında üniversite öğrenci belgesi isteyebilir. Bu tür bir durumda da elinizden başka bir şey gelmeyeceği için diğer öğrenci birliklerine başvuru atmaktan çekinmeyin. Deneyimlerime dayanarak eklemek istediğim bir şey daha var. Diyelim ki size yurt çıkmadı ve kiranız da çok yüksek. Studentenwerk in kapısına gidip (gerçek anlamda) yabancı öğrenci olduğunuzu, kalacak yerinizin olmadığını ve finansal olarak sorunlar yaşadığınızla ilgili gerçek bilgileri verirseniz bazen size yardımcı olabilirler

3. Gideceğiniz üniversiteyi araştırın

Eminim hepiniz gideceğiniz üniversitenin dünya sıralamasında kaçıncı olduğunu ezbere biliyorsunuzdur. Şimdiden tebrikler, evet “dünyanın en iyi üniversitesi” ne gideceksiniz. “Tebrikler Melih uçağın birazdan kalkıyor Melih…” Bunu söylerken insanlık adına utanıyorum fakat gözlerinizi açın, eğitim denince tamamlama olarak “sektör” geliyor artık. Bir üniversitenin araştırırken bölümünüzle alakalı olarak daha spesifik araştırmalar yapın. kendinize: Bu üniversitenin bu bölümünde hangi dersler var? Başka üniversitelerde kariyerimde işime yarayabilecek hangi dersler sunuluyor? Bir sınavı kaç kez tekrarlayabilirim? (Örneğin KIT’ de genelde 2 kere sınava girme hakkınız olur ve birinci sınavdan kalırsanız elleriniz 6 ay sonraki sınavdan önce titremeye başlar. Bir de diyelim ki tekrardan girmek istediğiniz sınav sadece kış sömestrında veriliyor ve o dersi vermeden üst dönemlerden ders alamıyorsunuz, ne yapacaksınız ? 12 ay sadece bir sınavı mı bekleyeceksiniz? Çok geçmiş olsun… (Almanya’da bir dersten kalıp bölümden atılma ihtimaliniz olduğunu ve bu bölümü Berlin dışında hiçbir üniversitede tekrar okuyamayacağınızı biliyor muydunuz? Adı da “Zwangsexmatrikulation”. Bunların dışında o bölümden önceden okuyan abi/ablalarınızla iletişime geçin ve onlarla (sınav dönemleri dışında!) bolca soru sorun. Sizin yaşınızda olsalar neyi tekrar yapmayacaklarını sorun. Utanılacak bir şey yok, herkes aynı yollardan geçti.

3.1. Haklarınızı öğrenin

Her eyaletin, her üniversitenin kendi kuralları var. Bunların dışında yabancı öğrenci olmanın koşullarını da araştırmanız gerek. Örneğin yabancı öğrenciler sadece 18 ay içinde bölüm değişikliği yapabiliyor veya Bachelor dahil masterını x eyaletinde y yarıyılda tamamlaması gerekiyor. Veya x eyaletinin y üniversitesinde maksimum z yarıyıl okuyabiliyor. Herhangi bir sürprizle karşılaşmamak için bunlar gibi bazı konuları araştırmanız şart.

4. Eğitiminizin “maddi yönünü” de düşünün

Evet, çoğumuz TUM (World Ranking: 30), KIT (World Ranking: 70) veya TU Berlin (World Ranking: 60) gibi üniversitelere gitmek istiyoruz fakat kaçımız Baden-Württemberg eyaletinde yabancı öğrencilerden ekstra harç alındığını biliyordu? (Küçük bir meblağ da değil, yarı yıl başına 1200€ dan daha fazla bir hizmet bedelinden bahsediyoruz. Bu gibi sebeplerden ötürü ailenizle bir akşam yemeğinde gitmek istediğiniz üniversiteleri konuşurken maddi yönden de doğru karar alabilmek önemli.

5. Korkmayın! Kendinizden başka kimseye güvenemeyeceğiniz gibi kendinizden başka kimseden de korkmayın

Bu dünyaya yalnız geldik, dünyadan yalnız göçeceğiz. Hal böyle olunca yalnız başımıza kalacağımız, çok önemli kararları kendimizin tek başına vereceği zamanlar gelecek. Unutmamamız gereken tek şey var, bu sizin hayatınız ve aldığınız kararların sonuçlarından siz sorumlusunuz. Bölümünüzden memnun değil misiniz ve her gün size işkence haline mi geliyor? Allah’a emanet, ben başka bölüme gidiyorum diyebilmelisiniz. IB notunuzdan memnun değil misiniz? Dünyanın sonu değil, mezuna kalmaktan çekinmemelisiniz. En ama en önemlisi ise hayatın adil olmadığını hiçbir zaman unutmamalısınız. IB’ den birisiyle aynı notu alırsınız, o sizin istediğiniz bölümden kabul alır, siz alamazsınız veya aileniz sizi maddi veya manevi sebeplerden ötürü Almanya dışında bir üniversiteye yollayamaz. (Mesela ben ingiltere’de yüksek prestijli üniversitelere çok rahat gidebilecekken maddi sebeplerden ötürü gidemedim fakat bazı arkadaşlarım italya gibi ülkelere gitme şansı buldu. Bu duruma üzülüyor muyum veya üzülme ihtiyacı duyuyor muyum? Katiyen duymuyorum. Çünkü ben elimden gelenin en iyisini yaptım diyebiliyorum!) Bu yüzden sevgili dostlarım olaylara çok kafanızı takmayın. Bu bölümü duvarıma astığım bir yazıyla bitirmek istiyorum: “En uzun, en çaresiz geceni düşün. Sabah olmadı mı?”.