Selenay Kandemir
Her canlı doğar, büyür ve ölür. Mevsimler de böyledir. Bahar bir doğuş, yaz gelişme, güz olgunluk, kış da bir uykuya dalıştır. Bu nedenle baharın gelişi Türk kültüründe her zaman büyük beklentiler ve umutlarla beklenir. Hıdırellez, Türk kültüründe yüzyıllardır kutlanan önemli bir bahar bayramıdır. Bu bayramın kökenleri Türklerin İslamiyet öncesi dönemine kadar uzanır. Orta Asya’da çok yaygın bir şekilde kutlanmalıdır. Bu bayram baharın gelişinin müjdesi olarak da bilinir. Bahar gelişinin beraberinde huzur, mutluluk ve iç huzuru da kendisi ile beraber getirir. Kışın bitişi, soğuk kasvetli havaların gidişi ile kendini yenileme umudu ile baharı bekleyen insanoğlunu karşılayan bahar hem doğa için hem de insan için yeniden doğuş olarak görülür.
Hıdırellez, her yıl 5-6 Mayıs tarihlerinde genellikle açık havada kutlanır ve çok renkli etkinliklere sahne olur. İnsanlar geleneksel kıyafetlerle bir araya gelerek, çeşitli oyunlar oynar, dans eder ve herkesin bildiği gibi ateşin üzerinden atlarlar.Ateş üzerinden atlama geleneği, kötü ruhları kovmak ve insanları kötü alışkanlıklardan arındırmak için yapılmaktadır. Ateş üzerinden atlamak, insanların eski kötü alışkanlıklarından kurtulduklarına ve yeni bir başlangıç yaptıklarına inanılmaktadır. Ayrıca ateş, yenilenmenin simgesi olarak da kabul edilmektedir.
Hızır ve İlyas’ın doğum günü olarak kabul edilen bayram kutlanırken genellikle insanlar dileklerini bir kağıdın üzerine yazar ve ya isteklerinin resimlerini o kağıda çizer ve katlar. 6 Mayıs gecesi ise o kağıdı bir gülün altına gömer. Bu inançta, Hızır’ın gelip o kağıdı okumasıyla dileklerinin gerçekleşeceğine inanan kişiler ertesi sabah dileklerini kitlemek için kağıtlarını suya bırakır ve o kağıdın akıp gitmesiyle yeni başlangıçlar ve yeni umutları beklemeye başlar. Su’yun bu bağlamda bu bayram için önemi büyüktür. İnsanlar bu bayram kutlamasında suya giderler ve temizlenirler, bu bayram böylelikle yeniden doğuşun ve geçmişten, dertlerden, hayatın stresinden, kışın depresifliğinden arınmayı sembolize eden bir bayram olarak yorumlanır.
Baharın gelişi doğada, toplumda ve insanın kendi iç dünyasında ciddi değişimlerin aracıdır. Bahçeler ve kırlar , renk renk çiçekler, mis gibi bir hava, yemyeşil ağaçlar, kuşların cıvıltıları baharın habercisidir. İnsanlar ise bu pozitif atmosferde kendilerine huzur bulabilecekleri imkanları değerlendirir. Kışın rehavetinden kurtulan insan kendini yeşilliğe ve doğaya atar. Sıcacık güneş ışınlarının insanın yüzündeki gülümsemeyi arttırdığı, her yerde şenlik ve kutlama havası olan bu mevsimi insanlar Hıdırellez’i kutlayarak karşılar.
Comentários