top of page
Die Schüler der Lupe

Sonsuz Döngü

Ilgar Sayın





IV

Gregor Samsa, düşsüz bir uykudan uyandığında, gözlerini tanımadığı bir odanın içindeki bir yatağın üstünde yeniden açtı. Aklından geçen ilk şey, “Lanet olsun! Bir ölüp de kurtulamadım mı?” oldu. İlk başta Gregor, içinde olduğu durumun gerçek olduğunu reddetti. Gözlerini kapattı ve bu garip rüyanın bitmesini ve yaşamının sonlanmasını bekledi. Birkaç dakika bekledikten sonra hiçbir şeyin değişmediğini fark edince gözlerini yeniden açtı ve bu yeni odayı incelemeye karar verdi. Odanın dört duvarından üçünün cama benzeyen şeffaf bir maddeden yapılmıştı. Camımsı duvarların bulanık göstermesinden duvarların arkalarında ne olduklarını çıkartamıyordu. Dördüncü duvarın tamamını da bir ayna kaplıyordu. Cam duvarlardan bir tanesinde demirden yapılmış bir kapı bulunuyordu. Kapının bir kolu yoktu ama ortasında dikdörtgen şeklinde bir delik vardı. Odada üstünde yattığı yatak dışında başka eşya yoktu. Odanın tavanı açıktı ve zemin betondan yapılmıştı.


Yataktan kalkmak bu sefer Gregor için kolay bir iş oldu, çünkü bu yatak böcek boyutlarına göre ayarlanmıştı. Kendini beton zemine indirdikten sonra Gregor, kendini daha hafif hissetti. Bunun nedenini öğrenmek için Gregor aynalı duvara yaklaştı. Gregor’un vücudu, kahverengiden siyaha dönüşmüştü ve öncesine göre daha büyüktü. Kafası daha karemsi bir hal almıştı ve kafasının üstünde devasa bir boynuz bulunuyordu. Ayrıca gözlerinin ortasında burnunun olacağı yerde daha küçük bir boynuz vardı. Vücudunu hareket ettiren Gregor, sırtının içinde bir şeyin olduğunu fark etti. Kendini zorladığında sırtındaki plakaların geriye çekildiğini ve onların yerine dört tane kanadın çıktığını gördü.


Kapının vurulması, Gregor’un kendi vücudunu izlemesini yarıda kesti. Gregor hızlıca saklanacak bir yer aradı, ama yatağın altına giremeyeceğini fark edince yatağın üzerine yerleşti ve sırtını kapıya döndü. Kapının açılma sesini duymayınca yavaş yavaş kafasına kapıya doğru yeniden yöneltti. Kapının deliğinden bir not geçirilmişti. Gregor, kapıya doğru yaklaşarak notu okumaya başladı: “Sevgili Herkül, çalışmanıza başlamadan önce size 1 saatlik dinlenme süreci verilmiştir. Geç kalmanın sonucunda cezalar uygulanacaktır.” Gregor, odanın etrafına baktığında bir saatin olmadığını fark eder ve içinden, “En azından dinlenme süresinin bitmesine yakın hatırlatırlar herhalde.” dedi. Gregor, kendisine ne olduğunu ve çalışmasının ne olduğunu hala çözememişti ama yeni uygulanacak cezanın ne olacağını öğrenmek istemiyordu. O yüzden dinlenme süresini kullanmadan işe başlamaya karar verdi. “Belki bu şekilde bana ne olduğunu çözebilirim.”, diye düşündü.


Gregor, isteksizce yavaş yavaş kapıya süründü. Aklında kendini bu durumdan kurtarmak için planlar yapıyordu. Kapının önüne gelince, kapının kolunun olmadığını ve bu yüzden kapıyı açamayacağını hatırladı. Bu yüzden kapıya vurmakla yetindi. “Eğer kapı açılmazsa yatağa tekrar giderim. Belki dinlenme süresi bitince otomatik olarak açılıyor.” Kapının önünde birkaç dakika bekledikten sonra kapının önünden ayak sesleri duydu. Kapı metalik bir sesle açıldı. Kapının arkasında 40 yaşlarında gözüken bir adam duruyordu. Adam, monoton bir sesle “Lütfen beni takip edin.” dedi. Gregor, yavaş yavaş adamı takip etmeye başladı.


Oda, gri bir koridora açılıyordu. Koridorun bir duvarı eskimiş mobilyalarla döşenmişti. Diğer duvar, kapısının olduğu duvar, uyandığı odanın duvarları gibi şeffaf bir maddeden yapılmıştı Adam, Gregor’u beklemeden sola doğru yürümeye başladı. Sağına bakan Gregor, koridorun sonunu göremediğini fark etti. Adamın onu beklemediğini fark edince adımlarını hızlandırarak adama yetişmeye çalıştı.


Birkaç dakika sonra koridor, devasa bir odaya açıldı. Odada sayısız kutu ve on tane makine bulunuyordu. Adamın ona etrafı dolaşmak ve incelemek için zaman vermeyeceğini fark eden Gregor, adımlarını hızlandırarak adamın önüne geçti. Odanın ortasında metalden bir masa ve sandalye duruyordu. Masanın üzerinde de hayatında görmediği bir şey duruyordu. Siyah bir ayna. Aynaya yaklaşan Gregor, aynanın cama benzer bir yapısı fark etti. Gregor, aynayı inceledikten sonra adamı aradı ama adam hiçbir yerde yoktu. “Burada kesinlikle bir sıkıntı var.”,diye düşündü ve sandalyenin üzerine zıpladı. Garip bir şekilde; Gregor, böcek olmasına rağmen rahat bir şekilde sandalyeye yerleşebiliyordu.


Ayna, biraz sallandıktan sonra rengi maviye değişti ve aynada yazılar belirmeye başladı. “Herkül, bugünkü çalışman aşağıdaki listeyi tamamlamak. Bunları tamamlamak için 1 saatin var. Başarıyla tamamlanmamamın sonucunda ceza uygulanacaktır.” Listeyi hızlıca tarayan Gregor, listenin ondan makineleri çalıştırmasını istediğini anlar. Bütün Makinelerin altında nasıl kullanıldıklarını bildiren bir kılavuz bulunuyordu. Bazı makineler ona tanıdık geliyordu, o yüzden kılavuzlara ihtiyacı olmadı. Ancak bazı makineleri hayatında hiç görmemişti. Bu makinelerden bir tanesi renk değiştiren aynaya benzerdi ama daha büyüktü. Bir makine devasaydı. Uzun bir tüpe benziyordu ve tepesini göremiyordu. Gregor, sonunda zamanı tam biterken makinelerin hepsini çalıştırmayı başardı. Aynaya geri dönmeden hızlı adımlarla odadan çıktı. Odasının önüne geldiğinde kapının çoktan açık olmasından içeri girdi. Odası, ilk uyandığı yere göre değişmişti. Aynalı duvarda odasında olan kadın resmi vardı. Yazı masası da kapının yanına yerleştirilmişti. Yatağa giren Gregor, yorgunluktan hemen uyuya kaldı. O günden sonra hayatının kalanını o yerde geçirdi.


11 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page