top of page

Kendine İnan

Die Schüler der Lupe

Oğuz Kasap


“Hayatlarında başarısızlıklarına sebep imkansızlıklarını gösterenler benden ders alsın.”

Bunu söyleyen yeteneği duygularında doğan, parmaklarında büyüyen büyük keman sanatçısı Itzhak Pearlman.



Eğer bir Itzhak Pearlman konseri izlemişseniz fark etmişsinizdir.

Onun için keman çalmaktan önce “sahneye çıkmak” başlı başına bir başarıdır.

Çünkü 4 yaşında çocuk felcine yakalanmıştır, bu yüzden de sakat kalmıştır.

İki bacağında da ateller vardır. Koltuk değnekleri ile yürüyebilir. Koltuk değnekleri ile sahneye çıkar. Her adım atışında ayaklarındaki acıyı gözlerinde görürsünüz.

Yavaş yavaş, nefes nefese yürürken sizin de nefesleriniz yavaşlar.



18 Kasım 1995.

New York Lincoln Center.

Salon ağzına kadar doludur. Ne de olsa Itzhak Pearlman çalacaktır.

Vakit gelmiştir. Yine yavaş yavaş, acı dolu adımlarla her adımda devleşerek sahneye yürür. Sandalyesine oturur. Koltuk değneklerini bırakır. Bacaklarındaki atellerin klipslerini açar.

Bir ayağını geri atar, gözlerini kapatır ve yorgun vücudunu dinlendirir.

O esnada kimseden çıt çakmaz salonda. Gözlerini açar; gülüyordur gözlerinin içi.

Dinlenmiştir. Kibarca kemanını ister. Hazır olunca orkestra şefi ile göz göze gelir ve hazırım dercesine başını sallar.

Başlar çalmaya orkestra ile birlikte. Onun çalmasıyla periler iner yeryüzüne, ezgiler kanatlanır.

Herkes kendinden geçmiş bir halde dinlerken birden bire bir ses gelir salondan.

Itzhak Pearlman durur, orkestra durur, şef döner büyük kemancıya bakar.

Kemanın bir teli kopmuştur. Herkeste büyük bir sessizlik ve büyük bir merak.

Özellikle orkestrada. Çünkü çalınan eseri 4 tel ile çalmak imkansızdır. Ne olacaktır şimdi? Yeniden ayağını çekmesi, atelleri takması, koltuk değnekleri ile yürümesi , kemanı alması ya da yeni bir tel takması.

Ama büyük kemancı hiç birini yapmaz.

Birkaç dakika bekler, gözlerini kapar ve şefe bakar.

Hafifçe gülümser.

Şef ve orkestra tedirgindir.

Daha önce hiç çalmadığı bir tutku ve duyguyla başlar çalmaya.

Sadece 3 telle. Kemanından sadece melodiler değil aynı zamanda mucize çıkar. Tedirgin çalan orkestra üyeleri de artık bu mucizeye uyarlar.

Konser bittiğinde önce olağanüstü bir sessizlik ve ardından kulakları sağır edecek bir alkış duyulur.

Herkes böyle bir akşama şahitlik ettiği için inanılmaz mutlu ve şaşkındır.

Değil 3 tel 4 tel ile çalınması çok zor olan bu eseri Itzhak Pearlman 3 tel ile çalmıştır.

Herkes ayaktadır. Büyük kemancı yorgun. Mendiliyle terini siler, derin bir nefes alır ve arşesini havaya kaldırır.

Birden herkes susar. Itzhak Pearlman konuşmaya başlar.

Sesi de yorgun ama gururlu ve de mütevazi:


“Bilirsiniz bazen elinizde ne kalmışsa onunla daha iyisini yapabilmelisiniz…”


İşte bizim yapmamız gereken tam da bu. Yaşadığımız bu hızla değişen, bazen korkutan, bazen umutsuzluğa iten dünyada ve tam da imkansız dediğimiz anlarda kendi hayat müziğimizi yapmak.

Sadece elimizdekilere ve kendimize inanarak….


20 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör
Savaş

Savaş

Comentarios


Yazı: Blog2_Post

Die Schülerzeitung der IELEV Özel Lisesi

©2020. Tüm hakları saklıdır. IELEV Okulları. Die Lupe Magnifier.

bottom of page