Ali Berhan Palabıyık
1. “Tesadüfler”
Bir alışveriş merkezinde alışveriş yaparken sarı arabanızın çalındığını farz edin. Hemen polise gittiniz, bir görgü tanığı bulundu ve polise şu ifadeleri verdi: “Arabayı sarı saçlarını atkuyruğu şeklinde toplamış açık tenli bir kadın ve uzun, koyu tenli, sakallı ve bıyıklı bir adam çaldı. Bir hafta sonra yolda yürürken parlak pembe mor arabasından inen bir çift gördünüz. Çift, bütün ifadelere tıpatıp uyuyor. Ne yapardınız ?
HEPSİNİN AYNI ANDA GERÇEKLEŞMESİ = 1/ 12 milyon
İlk bakışta her ne kadar imkansız gibi gözükse de arabanızı çalan o çifte denk gelmiş olma olasılığınız 12 milyonda sadece 1.
2. “Doğru İstatistikler”
Bir örnek daha sunayım. Hepimiz klişe diş macunu reklamlarını görmüşüzdür. Diş hekimlerinin %90’ı “x” markasını öneriyor diye. Peki ya bu reklamların yanlış olmadıklarını söylesem? Bu reklamlar, aslında insanları veriler kullanarak belli bir ürünü almaya manipüle etmenin ne kadar kolay olduğunu gösteriyor.
A markasının yaptığı reklamda diş hekimlerinin %80’ninin onları tercih ettiğini söylediğini varsayılım. Bu senaryoya göre gerçekten de öyle. 5 Diş hekiminin 4’ü yani %80’ni gerçekten de onları öneriyor. Ancak diş hekimlerinin %100’ü B markasını öneriyor. A markasının size söylemeyi planladığını düşünüyor musunuz?
3. %5 ve %100→ Aynı Şey?
Kitap okumanın yasak olduğu bir ülkede cumhurbaşkanının kızgın bir şekilde halkın-yazarlık oranının %5’ten %10’a çıktığını söylediğini varsayalım. Başkan artış oranının %5 olduğunu söylerken üniversite mezunu yardımcısının ona güldüğünü görüyor. Nedenini sorunca yardımcısı şöyle bir cevap veriyor: “Sayın cumhurbaşkanım %5 değil %100 bir artış var.
Buradan gözüken şey aynı istatistiğin nasıl iki farklı şekilde halka sunulabileceği. Nüfusun geneline bakıldığında %5’ten %10’a çıkan okur-yazar oranının %5 arttığı kesinlikle doğrudur. Ancak sadece okur-yazar nüfusa bakıldığında okur-yazar nüfus iki katına çıkmış, yani %100 artmıştır. Nereden baktığımıza bağlı olarak aynı istatistik farklı anlamlara gelebilir.
Sizce cumhurbaşkanı halkına %5’lik okur-yazar artışı için haftada bir saat televizyon cezası mı vermeli, yoksa %100’lük artış için bütün kitapları yakmalı mı?
Commentaires