top of page

Daralan Yürekler

Die Schüler der Lupe

Azra Peker



Gonca Özmen’in “Daralma” adlı şiirinde toplumun giderek ben merkezli hale gelmesi ve birbirinden kopması anlatılır. Serbest türde yazılan bu modern şiirde insanların günlük hayatın koşuşturmacasında birbiriyle olan iletişimsizlikleri eleştirilir. Şiir kişisi, “Daralma” başlığının seçimi ve imgelerden yararlanarak toplumda insanların içlerine kapanıp birbirlerinden uzaklaşmalarına karşı olan sitemli duruşunu yansıtır.


Şiirin başlığının “Daralma” olarak seçilmesiyle” insanların giderek benliklerine dönerek etrafına karşı yabancılaşması eleştirilir. Bu anlamda şiir boyunca şair genel olan sokaktan başlayarak evin en özel kısmı olan odanın içine kadar girerek bir “daralma” kurar ve insanların bu odalara hapsolmasını eleştirir. Şiir “Sokaklar gökyüzü insin diyedir aşağı” imgesi ile açılır ve bu imgede sokaklar ile ilgili olumlu bir hava oluşturur. Devamında ise şiir kişisi, yavaş yavaş umutsuz ve karamsar bir tona geçerek insanların evlerinin içine kapanmaları ve kendilerini bu alanlara daraltmalarını eleştirir. Bu eleştiri “Önce yüzleri eskir evler/ Yavaş yavaş kaybeder beden ısısını” dizelerindeki evin kişileştirilerek beden ısısını kaybetmek ve eskimek eylemleriyle tanımlanmasıyla verilir. Bu eylemlerin yarattığı ruhsuz çağrışım ile insanların evlerin içine hapsolması verilir. Aynı kesit içerisinde kapıların suskunlaşması ve pencerelerin uykulu olması kişileştirmeleri ile insanların duygusuzlaşıp başkalarından uzaklaşması kişileştirme ile verilirken şairin kesitin başından evi ele alırken “pencere ve kapıya” kadar bu ruhsuz atmosferi daralatarak ilerlemesiyle eserin başlık seçimi ile yaratılan ironi gözler önüne serilir.


Şair, imgelerden yararlanarak insanların içe kapanan ve bencilleşen yapısını eleştirir. “Evler hala konar göçer çoğumuzun/Ölümü büyüttüğümüz ipek kozalar” dizelerindeki ölümü büyüttüğümüz ipek kozalar imgesinde evlerin ölüm büyütülen ipek kozalara benzetilmesiyle insanların konfor alanlarına kapanmaları ve kendi dünyalarına çekilmeleri eleştirel bir ton ile aktarılır. Burada yazarın eleştirdiği durum insanların modern hayatta birbirleriyle olan ilişkilerini bir kenara bırakıp kendilerini dört duvar arasına hapsetmiş olmalıdır. “Dört duvarın sohbetidir oda” dizesinde de şair bu eleştirisini kişileştirme ile alır ve duvarların sohbet etmesi kişileştirmesiyle insanın bu odalara hapsolmuşluğunu vurgular. Ayrıca bu kesitten sonra şiir kişisi topluma karşı sitemli bir tona geçer ve “Herkesin kendini gösteriyor pusulası” imgesi ile insanlığın bencilliğine sitemli ve öfkeli bir tavırla yaklaşırken “Ağaç kendi göğünü biliyor sadece” imgesi ile ağaç metaforu üzerinden insanlığın birbirinin dertlerine olan umursamazlığı ve paylaşımın yok oluşu eleştirilir. Ayrıca yine aynı kesit içinde “biz” dilinin kullanıldığı “Öyle daralttık ki içimizi” dizesiyle şair kendini de eleştirdiği grubun içine koyarak insanlığın yozlaşmış ilişkilerinden kendini de sorumlu tutar. Eserin son kesitinde ise şiir kişisi şaşkın bir tona geçerek insanların otelleri ve evleri terk etmesi arasında bir karşılaştırma kurar ve aslında insanların evlerini, konfor alanlarını terk edememesi sonucu içlerine kapanmalarını yansıtır.


Gonca Özmen’in “Daralma” adlı şiirinden insanlık ilişkilerindeki yozlaşmışlık ve birbirlerinden paylaşımdan yoksun hayatları ele alınır. İletişimsizlik ve kendini eve odaya hapsetme sonucu gelinen karamsar noktanın eleştirildiği şiirde, şair Daralma başlık seçimiyle toplumun giderek içine kapanmasını eleştirirken aynı zamanda bu başlık seçimiyle beraber şiir boyunca genelden özele, sokaktan odanın içine kadar ilerleyen bir yapı kurarak insanların birbirinden uzaklaşarak bu odaların dışına çıkmamasını eleştirir. Şair bu temaları ele alırken aynı imgeler, ton seçimi ve benzetmelerden yararlanır ve insanlığın içine kapanmasına olan şaşkınlığını verir.


6 görüntüleme

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post

Die Schülerzeitung der IELEV Özel Lisesi

©2020. Tüm hakları saklıdır. IELEV Okulları. Die Lupe Magnifier.

bottom of page