Cumhuriyetin 100. Yılı

Gülsüm Ece Gülcan

29 Ekim 2023, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı günün ardından 100 yıl geçti. Cumhuriyet bu sene hiç olmadığı kadar çoşkulu ve heyecanla kutlanıyor. Bu yılki kutlamalar sadece bir zaferi değil aynı zamanda bir milletin dirilişini, dökülen kanları ve uğraşlar anlamamız içinde bir fırsat sunuyor. Türkiye için bu tarih devleti baştan yaratan bir dönüm noktasıdır.  Bu dönüm noktası hem bize geçmişimizle gurur duymayı öğretirken öte yandan da geleceğe emin adımlarla yürümemiz gerektiğini hatırlatıyor. 

Cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk 100. yıl önce bugün Türk halkının iradesine güvenerek tüm engellere rağmen milletin egemenliğine, bağımsızlığına daha önce hiç kimsenin yapmadığı gibi sahip çıkmıştır.  Bugün Türk milleti geleceğe dair hiç olmadığı kadar çok umut ve hayal besledi. Dökülen kanlar, hayatları pahasına yapılan mücadeleler ve bir çok fedakarlık sonunda çok büyük bir armağan olarak geri dönmüştü. Bu uğraşların boşa gitmediğinin en büyük kanıtıdır Cumhuriyet.

Bu özel günde sadece geçmişe olan minnettarlığımızı değil aynı zamanda geleceğe olan umutlarımızı, amaçlarımızı da düşünmemiz lazım. Geçmişte yaşanan talihsizliklerin tekrar yaşanmaması için, geleceğe daha sağlam atmak için dersimizi iyi almalıyız. Geçmişte dökülen kanlar yerde kalmamalı, özellikle de biz genç nüfus geleceğin toplumu olarak üzerimize düşenleri yerine getirmekle son derece sorumluyuz. Devletin şu an ayakta durmasının şüphesiz en önemli nedenlerinden biri geçmişte atılan sağlam adımlar. Fakat biz sadece geçmişte yapılanlarla yetinmeyiz, aksi takdirde inşa edebileceğimiz gelecek nesillere aktarabileceğimiz bir gelecek kalmayacaktır. Ne olursa olsun bizler her zaman bunun farkında olmalıyız ki Cumhuriyetin ilkeleri bize ve geleceğe her zaman ışık tutacaktır. Genç nesil bu heyecan verici günün önemini anlama ve geçmişin değerlerini koruma ve tanıtma fırsatına sahip. Gelecekteki başarı, geçmişin hatırasını koruma isteğine ve Cumhuriyetin temel ilkelerine sıkı sıkıya bağlı kalmaya bağlı olacaktır.

Şu da unutulmamalıdır ki biz Türk milleti olarak birlik ve beraberliğimizi hiç bir şekilde kaybetmemeliyiz. Geçmişte de görüldüğü gibi Cumhuriyet tek bir kişinin değil, bir milletin eseridir. Farklılıkların, değişimlerin bizi ayırmaması için ne gerekiyorsa yapmakla yükümlüyüz. Gelecek nesillere güçlü bir Türkiye bırakmak istiyorsak, birbirine bağlı bir halk olmamız gerekmektedir. 

Cumhuriyetin 100. yılı, zaferimizi coşkuyla kutlamanın ötesinde, önümüzdeki yıllara dair düşüncelerimizi şekillendirmeli. Bu anlamlı dönem, geçmişimizle gurur duymamızı sağlarken, aynı zamanda gelecekteki sorumluluklarımızı anlamamıza ve Cumhuriyetin değerlerini daha da güçlendirmemize ilham vermelidir.