Beril Baransel
Sanatçı görüşüyle, materyal dünyanın ruhu yansıtmadığını, sanatın bir köprü olduğunu eserleri ve hayatıyla gösteren bir kadın, Fahrelnissa Zeid. Yaşamı, sanatı, renkli kişiliği ile bir döneme damgasını vuran ünlü ressam Fahrelnissa Zeid'in ilginç yaşam öyküsü 1901 Büyükada’ da başlamıştır. Altı kardeşten dördüncüsü olarak dünyaya gelen Fahrelnissa’nın, babası Osmanlı paşası Şakir Paşa da ailedeki bir sürü kişi gibi sanatçıydı. Devrin ileri gelenlerindendi, Ailesi de oldukça saygı duyulan varlıklı bir aileydi. Bu altı kardeş yazar, ressam, yönetmen, seramik sanatçılığı gibi mesleklere sahiptiler. O bir fikri olduğunda, onu tuvale koymak zorundaydı ve kimse onu engelleyemezdi bu nedenle Fahrelnissa ilk 14 yaşında eline fırçayı almış ve 1991 de hayata gözlerini yumana kadar resim yapmaya devam etmiştir:
“O sadece resim yapan bir kadın ya da hisseden bir kadın değil, o veren, verici bir kadın. Güneşi verirdi, takılarını verirdi, ruhunun verirdi. Bazen bir kuş gibiydi. Fahrelnissa ender bulunan bir cinsti, hayatım boyunca tanıdığım hiçbir sanatçıya benzemezdi, ki ben çok sanatçı tanıdım. Fahrelnissa, geri gelmeni istiyorum.”
Dina VIERNY
Sanata olan düşkünlüğü nedeniyle Fahrelnissa İstanbul’da sanat okulunda eğitim almıştır. İlerleyen zamanlarda Paris’e gidip orada farklı kültürlerden farklı insanlarla da çalışmış, eğitimine devam etmiştir. Bizans, islam, batı ve soyut türemin sentezi resimlerinde ön plana çıkmıştır. Aynı zamanda, bu resimler doğunun ruhunu ve batının dinamik gücünü harika bir biçimde karıştırıyor. Soyut resim dışında Fahrelnissa büyük gözleriyle öne çıkan portreler de yapmıştır. Bu büyük, anlamlı gözler; sanatçının kişinin ruhunu yansıtmaya çalıştığı birkaç detaydan biridir.
“Ben modelimi olabildiğince uzağa yerleştiririm ki detayları görmeyeyim; sözde figüre bakarak aslında o kişinin varlığı ve belki ruhu önünde genel bir izlenime sahip olayım. Bu nedenle benim çalışacağım model benden 6 ila 8 metre uzaklıkta olmalı. Bu şekilde, nasıl söylesem, bir nevi belirsizlik içerisinde çalışırım. Hiçbir şey kesin değildir, ve ben de böylece kendimi savunma durumuna, enerji ile dolu bir hale geçebilirim ve şöyle hissederim; şimdi kazanmak lazım, bu bir savaş ve kazanmak lazım. O lekesiz beyazlık üzerinde, benden uzak olan ve pek iyi göremediğim o insanın ruhunu yansıtmak lazım.”
Fahrelnissa ZEİD
Fahrelnissa ilk kişisel sergisini İstanbul’da açmış ve sonrasında yurt içi ve yurt dışı olmak üzere bir sürü sergi açmıştır. Aynı zamanda zamanın büyük çoğunluğunu geçirdiği Paris’te bir sürü öğrenciye rehber olmuş ve avrupa'da sergiler açmalarını sağlamıştır.
Eserleri tarihin ötesinde olan Fahrelnissa 1991 de Amman’da hayata gözlerini yummuş olmasına rağmen eserleri yaşamaktadır.
Comments