Murat Bakan

Daha önce hiç sözünüze kıymet verilmediğini hissettiniz mi? Hiç söylenmesi gerekeni söylemekten çekindiniz mi veya korktunuz mu? Hiç çoğunluktan farklı düşündüğünüz zaman bunu dile getirmeniz halinde ötekileştirilmekten ciddiye alınmamaktan ve hatta sert tepkiden korktunuz mu?
Demokrasi, fertlerin yukarıda bahsedilen tüm zararlı hislerden korunmasını amaçlayan yönetim sistemidir. Demokrasi kavramı, eski Yunancada “demos”(insan), ve “kratos”(yönetmek) sözcüklerinden türetilmiştir. Basit kelime anlamı “halk iktidarı” veya “halk yönetimi”dir.
1. Demokrasi neden önemlidir?
Demokrasi; toplumu oluşturan en zengin ve fakirin, en bilge ve (görece olarak) bilgisizin, en kabiliyetli ve (görece olarak) en kabiliyetsizin söz haklarının eşit olmasıdır. Demokrasinin bu özelliği bazı çevreler tarafından eleştirilir. Bu kişiler, herkesin eşit söz sahibi olduğu demokrasinin kolayca popülizm (1) veya değer odaklı (çoğunlukla kültürel ögeler) siyasete kurban gidebileceğini savunurlar. Bu tarz eleştirilerde bulunan kişiler demokrat olduklarını ve halkın yararı için halkın sözünün hiçe sayılması veya sadece “kabul edilebilir görüşlerin” dikkate alınması gerektiğini iddia ederler.
Ne bu kişiler demokrattır, ne de savundukları sav tutarlıdır. Halk kitleleri, sanıldığı gibi siyah ve beyaz iki kutuptan, yani “elit-şehirli-yetkin” sınıf ve “köy-kasaba-cahil” sınıflarından oluşmazlar. Sınıf fark etmeksizin her bireyin aslında kendisine ait ihtiyaçları, düşünceleri, çevreleri, hayalleri, doğuştan gelen hakları ve yönetimden belirli talepleri vardır. Her bireyin taleplerine karşılık veremeyen bir teknokratik (2) yönetim, eninde sonunda çökecektir.
Buna karşın demokrasi, toplumun her bireyine eşit ifade imkânı sunduğu için bu bireyler sözlerinin önem arz ettiğini bilir ve bu taleplere karşılık bulabilirler. Bu şekilde “bireyin mutluluğunu” merkeze alan demokrasi başarıya ulaşır.
2. Demokrasi "Çoğunluğun Diktatörlüğü" müdür?
Özellikle temsili demokrasilerde birtakım çevreler kendi iktidarlarını elde edemedikleri için tüm demokratik sistemi “Çoğunluğun azınlığa kesin diktatörlüğü” olarak nitelerler. Demokratik düzenin bu duruma düşmesini engellemek ve onu sürdürülebilir kılmak için yapılması gereken gücü yaymaktır.
Güç, tek bir elde toplandığı zaman onu elinde tutan kişiyi veya kurumu zehirler. Yozlaşma ve gücün kötüye kullanımı kaçınılmaz olurken az önce bahsettiğimiz eleştiri haklı hale gelebilir ve gerçekten bir çoğunluk diktası oluşabilir. Bunu engellemek için ihtiyaç duyulan yegane şey, kuvvetler ayrılığıdır. Üç ana erk(yasama, yürütme, yargı) birbirinden kesin hatlarla ayrılmalı ve bir “ fren ve denge mekanizması” kurulmalıdır. Demokrasinin ideal hale gelmesinin ilk aşaması budur, diğer aşaması ise özgürlüklerdir.
3. Özgürlük kavramı
Özgürlük, her biri ayrı rol oynayan farklı dallara ayrılır:
- İfade özgürlüğü
- Örgütlenme özgürlüğü
- Tartışma özgürlüğü
- Girişim özgürlüğü
- Bilgi alma ve bilgi paylaşım özgürlüğü
İfade, tartışma ve örgütlenme özgürlükleri demokratik ortamı tesis eder. Bunda en önemli hususlar, en uç iki fikrin aynı masada ve eşit şartlarda fikir paylaşması, iki en uç fikrin taraftar toplama ve örgütlenme özgürlüğüne sahip olması, vatandaşların sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler altında özgürce örgütlenmesi ve devletin bu ortama müdahale etmemesi olarak sıralanabilir.
Bilgi alma, bilgi paylaşım ve girişim özgürlükleri önemlidir. Çünkü bireyin mutluluğuna giden ve iktidarı halka teslim etme iddiası olan demokratik yönetimin aynı zamanda şeffaf olması gerekmektedir. Halk, gündem ile, iktidar sahiplerinin politikalarıyla ve ülkede yaşanan her olay ile ilgili doğru ve temiz haber alma hakkına sahiptir ve bu hak demokratik ülkelerde anayasa ile korunur. Devlet yine hiçbir şekilde haber alma araçlarına (yazılı, görsel basın) müdahale etmemelidir. Bunları denetleyici kurumlar, kapatılmalıdır.
4. Devlet ve demokrasi
Devlet, insanların can ve mal güvenliklerini koruma altına almak, doğuştan gelen hak ve özgürlüklerini güvence altına almak, vergi karşılığında belirli hizmetlere ulaşmak üzere uzlaştıkları bir toplumsal sözleşmedir. Devlet, bu görevleri en iyi şekilde yerine getirmeli ve bu görevlerin dışına çıkmamalıdır. Eğer bir sanatçı olsanız, demokrasi ve özgürlükler bakımından devleti tasvir etseniz ortaya çıkacak sonuç ikiden fazla ve uzun kollara sahip, yozlaşmış bir canavar olacaktır. Devlet, eli her yere uzanan ve elinin değdiği her şeyi bozan bir organizasyondur. Demokrasinin en iyi şekilde uygulanması ve özgürlüklerin yayılması için devlet elini toplumdan çekmelidir. En iyi ve en demokratik yönetilen toplum, kendini
yöneten toplumdur.
Sonuç olarak, ifade özgürlüğümü kullanarak “Güçsüz devlet, güçlü insan!” sloganını üretiyor ve herkese sağlık ve mutluluk diliyorum.
1: Halka şirin görünmek amacıyla, aslında halkın yararına olmayan şeyleri söylemek ve yapmak.
2: Tüm karar verme mekanizmaların “teknik uzmanlara” ait olduğu sistemdir.
Comentários